KUR’AN NASIL ANLAŞILIR?
Kur’an gökleri ve yeri yaratan Allah tarafından arapça bilen ve arapça konuşan son nebi ve resulün kalbine arapça olarak ilka ve ilham edilerek indirilmiş bir kitaptır.
20/113. “Böylece biz onu, Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar..” ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. Kur’an içerisinde yaklaşık olarak Kur’an’ın arapça olarak indirildiğine dair on iki ayet geçmektedir. 41/44. “Eğer biz onu Acemi (Arapça olmayan bir dilde) olan bir Kur’an kılsaydık, herhalde derlerdi ki: ‘Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi? Arap olana, Acemi (Arapça olmayan bir dil)mi?’ De ki: ‘O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifadır. İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık vardır ve o (Kur’an), onlara karşı bir körlüktür. İşte onlara (sanki) uzak bir yerden seslenilir.” Kur’an’ın arapça olarak indirilmesi o nebi ve resulün Arap toplumu içerisinde olması ve arapça konuşmasından dolayı arapça olarak indirilmiştir. Eğer o resul, başka bir dil bilseydi bildiği dilde Kur’an inerdi. Veya nebi ve resule gelen o Kur’an arapça değil de başka bir dilde indirilmiş olsaydı O Kur’an mutlaka tercüme edilip açıklanması gerekirdi. Evet, Kur’an arapça bilmeyen toplumlara hangi dili konuşuyorlarsa konuştukları dile tercümanlar aracılığı ile tercüme edilmesi gerekir. İşte biz Kur’an’ın arapça bilen tercüman aracılığı ile anlamak ve yaşamak zorundayız. Arapça bilmek demek Kur’an’ın anlamak demek değildir. Arapça bilmek ayrı bir ilimdir. Kur’an’ı anlamak ayrı bir ilimdir. Eğer söylemiş olduğum doğru olmamış olsaydı her arapça bilen Kur’an’ı doğru anlamış olsaydı, arapça bilenler arasında farklı anlayışlar ortaya çıkmazdı. İşte bizim asıl konumuzu bu oluşturmaktadır. Öncelikle Kur’an’ı doğru anlayabilmek için, Kur’an’da köşe taşlarını oluşturan bazı ayetlerin bilinmesi gerekmektedir. Bunları şimdi maddeler halinde bunları ayetlerden örnekler vererek bunları açıklamaya çalışalım.
1-KUR’DA ÇELİŞKİ YOKTUR. 4/82. Onlar hâlâ Kur’an’ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.
2-YARATILMIŞ OLAN EVRENDE ÇELİŞKİ YOKTUR. 67/3. O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiç bir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? 67/4. Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana
3-YARATILMIŞ OLAN EVREN İLE İNDİRİLMİŞ OLAN VAHİYLER ARASINDA DA ÇELİŞKİ YOKTUR. 30/30. Öyleyse sen yüzünü Allah’ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah’ın o fıtratına çevir ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
4-KUR’AN İKİ TİP AYETTEN MEYDANA GELMİŞTİR. MUHKEM AYETLER- VE MÜTEŞABİH AYETLER. 3/7. Sana Kitabı indiren O’dur. O’ndan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem’dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah’tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: ‘Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır’ derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. 39/23. Allah, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek-korkanların O’ndan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah’ın zikrine (karşı) yumuşar-yatışır. İşte bu, Allah’ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir. Allah kimi saptırırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur.
5-KUR’AN’A GÖRE EVRENDE TEMEL OLARAK İKİ VARLIK VARDIR. 33/72. Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir.
6-KUR’AN’A GÖRE EVRENDE YARATILMIŞ OLAN BÜTÜN VARLIKLAR İKİ ÇİFT YARATILMIŞTIR. 51/49. Ve Biz, her şeyi iki çift yarattık. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürsünüz.
7-KUR’NA GÖRE MUCİZELERİN HEPSİ ALLAH KATINDANDIR. 29/50. Dediler ki: ‘Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?’ De ki: ‘Ayetler yalnızca Allah’ın katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım.’ 29/51. Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.
8-KUR’AN’A GÖRE DÜNYA HAYATINDA HELAK YOKTUR. 16/61. Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiç bir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler. 35/45. Eğer Allah, kazandıkları dolayısıyla insanları (azab ile) yakalayacak olsaydı, (yerin) sırtı üzerinde hiç bir canlıyı bırakmazdı, ancak onları, adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Sonunda ecelleri geldiği zaman, artık şüphesiz Allah kendi kullarını görendir. 42/14. Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ‘tecavüz ve haksızlık’ dolayısıyla ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden, adı konulmuş bir ecele kadar geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, muhakkak aralarında hüküm verilmiş (iş bitirilmiş)ti. Şüphesiz onların ardından Kitaba mirasçı olanlar ise, her halde ona karşı kuşku verici bir tereddüt içindedirler.
9-KUR’AN’A GÖRE PEYGAMBERLERİN GETİRMİŞ OLDUĞU DİNİN ADI İSLAM TESLİM OLANIN ADI DA MÜSLÜMANDIR. 2/136. Deyin ki: ‘Biz Allah’a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa’ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiç birini diğerlerinden ayırt etmeyiz ve biz O’na teslim olmuşlarız.’
10-KUR’AN’A GÖRE NESH OLAYI ANLATILANLAR GİBİ DEĞİLDİR. 2/106. Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiç bir ayeti nesh etmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmez misin ki Allah, gerçekten her şeye güç yetirendir. 6/146. Yahudi olanlara her tırnaklı (hayvanı) haram kıldık. Sığırlardan ve koyunlardan, sırtlarına veya bağırsaklarına yapışan veya kemiğe karışanlar dışında iç yağlarını da onlara haram kıldık. ‘Azgınlık ve hakka tecavüzde bulunmaları’ nedeniyle onları böyle cezalandırdık. Biz şüphesiz doğru olanlarız. 16/118. Yahudi olanlara da, bundan önce sana aktardıklarımızı haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı. 28/12. Biz, daha önce ona sütanalarını haram etmiştik. (Kız kardeşi:) ‘Ben, sizin adınıza bakımını üstlenecek ve ona öğüt verecek (veya eğitecek) bir aileyi size bildireyim mi?’ dedi.
Kur’an eğer bu saymış olduğum maddeler içerisinde anlaşılmaya çalışılırsa mutlaka ama mutlaka doğru anlaşılmasına zemin hazırlar diye düşünüyorum. Doğrularım Allah’a yanlışlarım ise bana aittir.
3/5/2021
ALİ RIZA BORAZAN